Perşembe, Eylül 20

bugün..


canım oğlum;
artık öğle uykuları uyumayarak kendince isyan ediyorsun.
isyan diyorum çünkü ben seni okulundan aldığım andan itibaren gözler ağırlaşıyor,esniyorsun.
ama eve gelince "gündüz uykusu uyumayı sevmiyorum"diyerek başlıyorsun ağlamaya ve yine bu durumu "okula gitmek istemiyorum"diye devam ettiyorsun.
alışma konusunda okulumuzdaki rehber öğretmen arkadaşım başta olmak üzere hemen hemen herkes sabırlı olmamı ve illaki alışacak diyorlar.
ama yarın 3.hafta bitecek ve sen hala ağlıyorsun.
sabah okul için ağla,öğlen uyumamak için ağla,akşamada buluyorsun en sudan sebepler için ağla...
babamızda bende dişleri sıkıyoruz bu ağlama nöbetlerinde...

 ------
o kadar saçma sebepler,ve susmak istemeyen bir doruk...
sonrada gelip boyu neremize yeterse kol,bacak ve göbek öpmesi var ya,işte o kısımda herşey unutuluyor tabiki..

 ----
kreşle ilgili eksikleri tamamlıyorum.
hurç istediler,bende geçici bir çözüm buldum.
aslında güzel kumaş bir hurç aradım,ama bulamadım.(denk gelirsem değiştiririm)
üzerine isim etiketi yapıştıracağız dediler,ama ben ismini işledim.
aslında işledim kelimesi benim için çok havalı bir kelime ama emek harcadım işte...
(yıllardır lacheen ve lilibebek okuyucusuyum,daha nice güzel blogun.gördüğümüz kadarıyla denedim diyelim )
annem böyle yapardı.kardeşimin tüm kreş ve okul eşyasına ismini işlerdi.
anne olunca kendi annen gibi oluyormuşsun,bende heves ettim işte...
benim annem biraz erkek çocuğu sevdalısıdır .kardeşimden bilirim.
ben o konuda annem gibi olmıcam derdim hep.allah nasip ederse ikinciye ve kızım olursa baştacım,prensesim olacak...
peki ya doruk?
Doruk hep ve herzaman benim göz bebeğim, ilk aşkım,kıymetlim,gözümün nuru:)))
tabiki şaka,evlat ayrılırmı hiç,
evlatlarımız,sağlık ve huzur hep bizimle olsun inşallah...

Hiç yorum yok: