Salı, Şubat 14

özel günler ve biz...

özel günlere takıntısı olan kişi her evde olduğu gibi evdeki dişi kişisi olarak benim.ama öyle sevgililer günü, kadınlar günü gibi günlerden çok,doğumgünleri, yıldönümleri ilgi ve kapris yapma alanıma girer.eşim de sağolsun bu günleri sayısını iyice azaltır kafasına göre takılır.eskiden çiçek illaki alınırdı, hediyenin yanına.şimdi hediye görsek mucize olarak görüyoruz ve geneldede öpücük,iki kelamla günü atlatıyoruz.o yüzden bugüne beklentim yok:))

                                   baba-oğul saadeti(aman siz iyi olunda ben geçtim özel günlerden)
ancak şu 2 yıldır, özel günler daha bir telaşeli oluyor.çünkü doruk paşa hastalık , düşme, kalkma gibi işleri özel günlere getiriyor.ilk yaş gününde düşmüştü, bayramda 6.hastalık geçirdi, yılbaşında ateşlendi...tabi çocuk bu olacak, beni özel gün kısmı hiç dertlendirmiyor, hasta olması perişan ediyor.hele bayramda perişandık acillerde çocuk doktoru aramakla geçti.bugünde sabah 6da kalkıp son bir haftadır öğle uykusunu uyumamaya direnen ve bugünde uyumayan doruk, saat 4 te artık yorgun düşüp olmadık şekilde düştü.hafif bir düşmeydi ama dişi dudağına çarpmış olacakki, şişti,kan oturdu.buzda koydurmadı.ağlaya ağlaya uyudu.sonra koyduğum buzda fayda etmedi.nitekim sevgiler günümüz böyle bir hadiseyle bağlandı.

##bu arada eşim tatil işini bugün ayarlamış.dolayısıyla birbirimize sevgililer günü hediyemiz belekte 1 hafta tatil oldu:)) zaten illaki bir tatil olacaktı ama neyyyseeeeeee...

Pazartesi, Şubat 13

dedi;

doruk bu aralar dil konusunda kendi geliştiriyor sanırım.
oyun sarmıyor yavrumu.
hergün birilerini arayalım diyor.anane, dayı, büyükbaba...
hepsi aynı evde diyorum.beraber yaşıyorlar diyorum.
yok ayrı ayrı arıyoruz.tabiki saat 7den sonra:))

büyükbabayla konuşmaya bayılıyoruz.
yazın ayvalığa gitme planları üzerine sohbetler ön planda..
doruk:büyükbaba avvalığa ne tarafa;
büyükbaba:deniztarafı oğlum.
doruk:neye bincez
büyükbaba:arabayla gidelim oğlum.
doruk:yok uçağa binelim.anne baba nissana binsin.anane koşakoşa gelsin:))

akşam yatma vakti.illaki kitap okunur.biz okumazsak o bize kitabı anlatır.sonra karanlık olur.
ama yinede masal yetmemiştir.
doruk:ne hikayesi anlatıcan anne.
anne:ne anlatayım oğlum.
doruk:ahtabot varya, 8 tane kolu varya, balıkları kolunda sallıyor ya,sonrada sebze yiyor ya.karnı doyunca 1 tane kinder yiyor ya.balıklarla oyun oynuyor ya.o hikayesini anlat anne.
anne: ?????????
(çünkü ben bu hikayenin ortasında uyuya kalmış oluyorum.)


akşamları oturuyoruz. babaya hayran oğlum babayla takılıyorlar.durup dururken geliyor yanıma.
ya öpüyor yada özlü sözler söylüyor.
mesala.
doruk:ben yanındayım anne hiç korkma.ben hep yanındayım.babada yanında.korkma tamamı?

yada

doruk:çok meşgulum anne.yanına gelemem.işim var.
anne:ne işin var anneciğim.
doruk:kaka yapıyorum.(hala bezliyiz:))


ve son özlü söz komşumdan geldi.
-ayyyyy sibel göbeğin mayalı hamur gibi kabarmışşşşşşşşşşş!!!!!
dedi.
isyannnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn ediyorummmmm göbişe.git artık:))




Cumartesi, Şubat 11

dualar gamze;

evet buralardan yapabildiğim dua etmek;
en azından şimdilik;
yapılması gerekenler heryerde yazıyor;
ama en detaylısı BURADA sanırım...


Perşembe, Şubat 9

bu ara biz

Eskişehirde karakış durumları son hız devam ediyor.
her sabah kalkıp ilk iş yerel tv ye bakmak oluyor:))
tatile doyamadım galiba. bu aralar düzen kavramımız yerle bir oldu.
öğle uykularını zorla kaçırtan doruk paşa, beni delirtiyor.
tam 2 saat direndi yine.sonunda sızdı.ama bu sefer açlıktan 1 saat sonra uyanıyor.
ama uykusunu alamadığı içinde doğru dürüst bişey yemiyor.ve kendinide, benide huysuz ediyor.
bu hafta sınav haftası münasebetiyle doğru dürüst ders yapamıyoruz.sınav görevlerinde gitgel durumu var. bakalım haftaya sıkı bir başlangıç yapmalı.

bu aralar canım çok sıkkın.sürekli ağlama modundayım. son 3 senedir dünyadan göçüp giden aile fertlerini  düşünüp düşünüp ağlıyorum.hele annanemim yazmaları beni bitiriyor bu ara.resimlere bakmak bu kadar zormu olacaktı.bilmiyorum.alışamıyorum.ve çokkk özlüyorum...

Çarşamba, Şubat 1

ESKİŞEHİR BUZ TUTTU...

DÜN SABAH BOYNER KELEBEK İNDİRİMİ İÇİN GİTTİĞİMDE PORSUK ÇAYI BUZ TUTMUŞTU.BEN KELEBEK MELEBEK DAYANAMADIM KOŞA KOŞA GELDİM  EVİME.

BUGÜN ÇARPA YANİ ESKİŞEHİR SOSYETE PAZARI GÜNÜYDÜ.HEM KAYINVALİDEMDEN, HEMDE KOMŞULARIM DAVET ETTİ.AMA EŞİM DIŞARI ÇIKMA HAKKI(AYNEN BUDUR İFADESİ) NI KULLANDI.BEN KALDIM EVDE CANIMINİÇİ YAVRUMLA.

O UYUDU BEN BİRAZ İŞ, BİRAZ YEMEK YAPTIM.SONRA EŞİM GELDİ.
ARKADAŞIM ARADI GEL KAHVE İÇELİM DEDİ.HEMEN TEK BAŞINA DIŞARI ÇIKMA HAKKIMI KULLANDIM:)


KAHVE BAHANESİYLE ATTIM KENDİMİ DIŞARI.AMA ESKİŞEHİR BUZ,YER GÖK BİLDİĞİN BUZ.5 DAKİKALIK MESAFE BANA KUTUPLARDA YAŞANAN BİR MEVSİM KADAR ETKİLİ OLDU.DÜNDEN DAHA SOĞUKTU.KAHVE ÇÖZMEDİ BUZ TUTMUŞ ELLERİMİ. O KADAR BE RBATTI HAVA.


BİRDE EVE DÖNÜŞ VARDIKİ.ALLAHTAN SICAK TARHANA ÇORBASI YETİŞTİ İMDADIMA.
YARIN DAHA DA SOĞUK OLACAKMIŞ.
ALLAHIM BU SOĞUKLARDA DIŞARDA OLANLARA YARDIM ET.
VE BİNLECE ŞÜKÜRLER OLSUNKİ, SIĞINACAK SICAK BİR DÖRT DUVARIMIZ VAR.

SEVGİLER...