Cumartesi, Ekim 29

CUMHURİYET

ULUSUMUZUN,
EN BÜYÜK,
EN ONURLU,
EN GURUR DOLU,
ATAMIZIN EN BÜYÜK HEDİYESİ,
CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN..
BİRLİĞİMİZ, BERABERLİĞİMİZ DAİM OLSUN...

Cuma, Ekim 28

???

yarın 29 ekim
yani CUMHURİYET BAYRAMI
Türkiye cumhuriyetinin kuruluş yıldönümü..
en büyük bayram..
en büyük gurur...
en büyük onur..
öyleki,
hasta denilen devlet,
yokluk içinde onlarca savaştan zaferle çıkarak...
ülkenin her metrekaresinin farklı farklı hesaplarla ele geçirmiş devletleri..
analar devasa memileri cepheye taşıyarak...
dedeler , babalar günlerce silah, tüfek yaparak...
gençler çocuk ruhlarını yanlarına alarak cephelerde savaşarak..

sadece çanakkalede yarım milyon askerimiz şehit oldu,yatıyor yarısı toprakta, yarısı denizde...
çoğunun adı yok sadece mehmetçik...
sadece sarıkamışta yavrular donarak destan yazdılar yokluktan...
elde yokken, avucta yokken bir ÜLKE kuruldu...
CUMHURİYETİN ilanı coşkuyla kutlandı...

AMA YARIN CUMHURİYET BAYRAMI KUTLANMAYACAK.
ÇÜNKÜ VAN DEPREMİ DOLAYISIYLA TÜM KUTLAMALAR İPTAL


ne yazıkki, türkün, kürdün, alevinin, göçmenin, dadaşın, lazın hep birlikte kurduğu bu ülkenin en büyük bayramı
KUTLANMIYOR.
birliğin, beraberliğin sınanmaya çalışıldığı, bozulmaya çalışıldığı bugünlerde...
evet dualarla, yardımlarla  acısına ortak olduğumuz deprem sebebiyle
en gurur dolu bayramımız kutlanmıyor...
yazık
bence çok yazık...

Çarşamba, Ekim 26

seni çok seviyom anne...cim:)))

son günlerdeki diyaloglarımız böyle başlıyor:
doruk:seni çok seviyom anne...(1 dakkika sonra kesin bir tonla)cim.
anne:ben de seni yavrum.çok seviyorum evladım.
doruk:olmaz men daha çok seviyom.
anne :tamam anneciğim tamam.
doruk:saçından öpiyim, gözünden öpiyim,burnudan öpiyim...

Bu aralar aşk yaşıyoruz oğlumla.seviyor beni hemde cici diyerek.
saçlardan öpmek nerden çıktı bilmiyorum.
ama ben halimden memnunum.
annemler geldi geçen cuma,cumartesi piknik yaptık,
pazar benim mutfağı bir güzel topladı, ocaklarımı tencerelerle doldurdu canım annem.
giderken bende 'seni çok seviyom anne 'dedim.
trene binerlerken anladım 123589.sefer gurbet özlemini.

haberlere bakmak istemiyorum artık.ama kaçılırmı gerçeklerden.
yaptık bişeyler kendi çapımızda,daha yapıcaz bayramda...
kiminin parası, kiminin duası hesabı..
çokça dua ediyorum allah yardımcıları olsun.
giden gitti kalanları kara kış bekler...
yavrucuklara gidiyor aklım bu soğuklarda:(((

herkes söyluyor birşeyler...
anlamıyorlar acı bizim acı...
ölenler, kalanlar bizim insanımız...
iyi niyetliler var, kötü niyetliler var benim bildiğim...
her şerde bir hayır vardır ya..
işte kötü niyetli olanlar artık anlarlar belki bazı şeyleri...
birbirimizin halinden anlalı, destek olmalıyız...
bu deprem bizi iyice bağlar, daha birlik, daha güçlü oluruz inşallah...

Pazartesi, Ekim 24

acı üstüne acı,yıkım üstüne yıkım...

acı üstüne acıyor içimiz,
yıkım üstüne yıkılıyor herşey, değerlerimizle birlikte..
ençok anaların içi yanıyor...
giden şehitlerin yanına okumaya giden gençler eklendi...
yada gencecik, yeni mezun öğretmenler...
offffffffff çok fena
çok acı...
her tv ye baktığımda acım artıyor öfkemle birlikte...
ne oluyor bize Türkiye Cumhuriyetinin sınırlarını bilmiyormu bu konuşanlar...
şehit olanda bu vatanın evladıydı,
enkaz altında yok olanlarda bu vatanın evladı, bireyi...
birliğimizi bozmak için zaten uğraşıyor dışardaki güçler-kendini güçlü sanan korkaklar-
biz ise depremde insan ayırıyoruz...
yok artık ya...
biz bu değiliz olamayız...
doğanın verdiği yıkım bugün van'a...
dün gölcüğe,boluya..
belkide yarın buralara ..kim bilir yaradandan başka...
Allahın sınavı diyorlar ya ,işte bu sınavda insanlık kısmını başarıyla geçeriz inşallah....


bu arada tek güvenilir yardım kuruluşu KIZILAY gibi geliyor.elden geldiği kadar yardım edelim lütfen...

Perşembe, Ekim 20

...

eskişehirde bir grup genç yürüdü..
öğrencilerden oluşan çoşkulu bir kalabalıktı...
kardeşleri için,
ağbileri için,
arkadaşları için ,
bağırdılar...
inançlı...
onurlu...
acı dolu..
gözyaşları eşlik etti...
gelmeyeceğini bildikleri o gencecik bedenlere...
veda ettiler...

Çarşamba, Ekim 19

içim yanıyor...

bugün sabah okulda gördüm...
önce 24 şehit, 18 yaralı diyordu...yutkundum, gözlerim doldu...
tutamadım...
derse girdim.
tenefüste 26 şehit , 22 yaralı oldu..
lanet olsun teröre dedim...
dedik...
içimiz yandı...çok üzüldüm..üzüldük...


ALLAH RAHMET EYLESİN TÜM KINALI KUZULARA
ALLAH SABIRLAR VERSİN O YAVRULARIN, ELLERİ ÖPÜLESİ ANALARINA, BABALARINA....

Salı, Ekim 18

hava buzzz

dondum.
tek kelimeyle eskişehirde hava buz gibi ayaz.
zaten eskişehirin ayazı meşhur bence.
bugün doktor kontrolüm vardı.o yüzden çıktım.
doruk'a babası bakacaktı.birazda çarşıda gezerim diye düşünüyordum ama cıkkk.
yapmadım acıbademin servisi varmış.bindim geldim.
valla bu servisler çok iyi oluyor.
hele benim gibi tramvay,otobüs hattını pek bilmeyen birine.
evle işim arası çok yakın.yürüyerek gidiyorum yada eşimle arabayla.
haftasonlarıda eşim bırakır gidilecek yerlere.(ehliyeti olupta şöförlüğü olmayan biriyim maalesef:((
giderken zaten otobusle gittim bir yere kadar, sonra aktarmayla tranvaya gittim.yalnış gişeden geçmişim tekrar çıktım tekrar bindim.eskişehirde zaten biraz problemlidir toplu taşıma, birazda pahalı.
her sene üniversiteli gençler prosteto ederler ulaşım fiyatları..
neyse sonunda evime ulaştım.
tam kendime sıcak bir kahve yapayım dedim.benim paşa yataktan inmiş mutfağa kadar gelmiş bile:)
Bu aralar uykudan ağlayarak uyanmıyoruz artık.ya sesleniyor yada böyle yataktan inip yanımıza geliyor...
büyüyor benim kuzu..
bütün kuzular neşeyle, sağlıkla büyüsünler inşallah..

Cuma, Ekim 14

eskişehirde haftasonu!

Bugün itibarı ile eskişehir esparkın hemen yanındaki alanda media markın festival günleri başlıyor...
bu akşam kurtalan ekspresi, yabancı bir grup,
yarında bir şair ve yine müzik grupları var.
gripin bu gece 222 de...
yine yarın ANADOLU ATEŞİ eskişehirde olacak....
seramik sergisi devam ediyor,
tiyatroda hürrem gösterimde...

bu kış yine eskişehir haraketli olacak gibi...(tabi katılabilirsek etkinliklere:)))

Perşembe, Ekim 13

alışveriş kaçamağı:))

Dün eskişehir gerçekten çok rüzgarlıydı.
Çıkıp çıkmamakta tereddüt ettik.
Benim işlerim vardı.dorukla babasıda evde durmak istemedi.
Zaten doruk artık hiç evde durmak istemiyor.
Son 3-4 gündür ağlama sebeplerimiz;
-denize gidem
-kuma gidem
-babayeye gidem
-aydedeye gidem
-buittin (muhittin)dayıya gidem...şeklinde sürüp giden sebeplerden dolayı ağlıyoruz.
dayımızın adı burak ama lakap takmış bizim küçümen:))

neyse giyindik bir çırpıda ki tahmini yine45 dakikayı alıyor.çıktık dışarı.baba-oğul kanatlı avmyi gezmişler.
son durak olarak dost kitapevinde kitap okuyorlardı.

Ben gelince doruğa ayakkabı bakmaya gittik
Aksoy ortapedide ortalama 90-100 TL arası ayakkabılar vardı.
Bana çok geldi.En fazla 3 ay kullanıyoruz çünkü.almadım.
sonra esparka gittik flodada çok uyduruktu ayakkabılar beğenmedim.en son kaptan kunduradan aldık bi tane ama içime sindi açıkçası 42,50tl ye aldık gayette güzeldi.

Sonra çok sevdiğimiz tchiboda kalabalığı görünce anladık yeni ürünler geldiğini.
Ama kapış kapıştı. Doruk için 3 parça beğendim ama sadece 1 tanede beden bulabildim.
Geçen senede gelmişti bu taytlar ama geç kalmıştım bulamamıştım hiç.Bu sene zor yetişmişim valla...(24,90TL)
Doruğu uyku sıkıştırınca kısaca Deichmana baktık.Bu şirin patikleri kaptık.(4,95TL:)))
                                   
Ve son olarak migrosta nostaljik alışveriş yaptık. valla kutulu bisküviyi hep istiyordum.
Makarnalar çok sevimli geldi.Asıl amaç nostaljik cola şişeleriydi ama uğradığımız migrostada kalmamış.başka sefere inşallah...
                           
 SEVGİYLE KALIN:)))

Çarşamba, Ekim 12

bu aralar okuyorum;102 Dakika

 
bu aralar  bu kitabı okuyorum."11 eylül de ikiz kulelerde verilen yaşam savaşının perde arkası"
diyor kapakta.evet bütün istatistik veriler, krokiler ve kurtarma sırasında gelenler, alınan önlemler anlatılmış.
yazarlar olayı titanik olayına benzetmişler. (çünkü iki yazar yazmış-JIM DWYNER, KEVİN FLYNN- ve birçok görgü tanığı, telefon kayıtları, mailler, mesajların ışığında yazılmış.)
hergün orada çalışmak veya yaşamak için gidenlerin son görüştükleri, aileleri, yakınları ile olan diyologları anlatılmış.tabi 2 kuleyi uçakların çarpma ve yıkılma sıralamasına göre bölüm bölüm aktarmış.o yüzden ben pek sevmedim.insanların diyologları nasıl sıcaksa, araya giren teknik anlatımlar o kadar sıkıcı geldi bana...

Pazartesi, Ekim 10

eskişehirde sonbahar ve tuvalet sorunsalı...

saçma bi başlık oldu farkındayım ama öyle.
Dün en mutlu pazar olsun dedim içime doğmuş sanki dün akşam itibari ile yağmura teslimdi eskişehir.
sabah 10 gibi dışarı çıktığımda güneş ısıtmaya çalışıyordu havayı fena değildi.
bizde aldandık çıktık yürüyüşe, eve girmek yine bol gözyaşlı oldu.
Hep gezelim istiyor, bisikletiyle pek mutlu bu aralar..
şimdi yine kara bulutlar eskişehiri.bende kış hazırlıkları kapsamında tarhana yapmıştım.
nasıl kuruyacaklar bilmiyorum...

Neyse asıl konumuza gelirsek, yazın sabahları kuru bezle kalkan, kakası geldiğinde belli eden yavrumun tuvalet eğitimine hazır olduğunu düşündüm.
Başladım küçük tuvaletini öğretmekten, tam gelince söylemeler başlayınca bizim ameliyat olayı kesinleşti bende vazgeçtim.
Ben işe başlayınca babane bakmaya başladı.bu sefer babanneye alt aldırmayan dorukta pişik problemi başladı.
Daha öncede yaşamıştık pişik ama çok küçüktü o zaman.hemen geçiyordu.şimdi "acıyo anne "diye ağlıyor.
Neyse şimdi tekrar başladık eğitime, bu sefer olaya büyük tuvaletide dahil ettik.bir kez yaptı lazımlığa sonra yok, yapmadı.günde en az 3 sefer kaka yapan çocuk şimdi kabız.yapmıyor.alışsın diye altına bez takmıyorum,10 dakkada bir şişin varmı, kakan geldimi diyorum yok...
Şişini söyleyen çocuk ondanda vazgeçti ve bugün altını ıslatıp geldi yanıma
-anne bak buraya yaptım(önündeki ıslaklığı gösteriyor)bana bez tak dedi.
Ben kaldım böyle, ne yapmalıyım 25 ay bitti artık öğrensin istiyorum.
kv de üzülüyor pişik olunca alamıyorum kızım diyor.
ufffffffffff ne yapcam bilmiyorum.sanırın tuvalet eğitimimiz başka bahara kalcak gibi...

Pazar, Ekim 9

günlerden en mutlu pazar olsun:))

 HEPİNİZE MUTLU PAZARLAR;

                                   ayvalık cennet tepesinden cunda adası




Cuma, Ekim 7

koca bir yazın ardından...



aslında çooook gecikmiş bir yazı.
(hoş  düzenli yazan bir blogger değilim ya zaten.)
neyse bu sefer sebep benim tembelliğim değil, resimleri bilgisayara aktarmak için gerekli aparatı bir türlü bulamamız:((
zira bol resimli bir yazı başlıyor............

okullar kapanır kapanmaz antalya kaçamağı yaptık.
annemlerle birlikte.
amaç ankarada olduklarından dolayı doruğu özleyen annane ve büyükbaba özlem giderecekti.
bizde kocacıkla 1 hafta dinlenecektik, eğlenecektik...

cıkkkk olmadı.
Doruk huysuzluk konusunda çok büyük performans gösterdi ve kucaktan inmedi.Tabiki sadece anne ve babanın kucağından.


 hep böyle ağlamaklıydı huysuzdu.ne havuza nede denize girdi.kumla bile oynamadı.










animasyonlar tam çocuklara uygundu.ama o bile çok mutlu etmedi doruk paşayı.
 ve bizimkiler.annem,babam ve canım kardeşim.allah uzun ömürler versin sizlere...
antalya tatilinin tadını ben ve kardeşim çıkarttık.Doruk hep babayı tercih etti.annem babamda eşime yardım etti.eeeee havuzla denizlede biz ilgilenmek zorunda kaldık:))
zor işler....


Sonra genizeti için ankaraya gittik.ankarada da ameliyat dendi.birde ömer beye görünelim dedi eşim bizde doğru istanbula...

 istanbul dönüş yolunda feribot gezintisi...ameliyat olmalı dendiği için biz  endişeli...
 
                                    
 Sonra eskişehire döndük.ve hazırlandık ameliyat olmaya karar verdik.Doktorumuza ve hastaneye güvendik.bol bol dualar ettik ve...
çok şükür güzel geçti ameliyat...sonra bir 10 gün eskişehirde kendimize geldik, hazırlandık gezdik...




bindik arabamıza ;
bu sefer ayvalık annane evine gittik.
bu sefer denizi , kumu çok sevdik...



 arkadaşta bulduk sarımsaklı plajında, hemde üst üste 3 gün denk geldik bu güzel prensesle:.))

her sene illaki bir cennet tepesi pozumuz olur.
bu senede nasip oldu ya şükürler olsun:))
birde doğumgünü kutladık en güzelinden.




                
                                    








               son olarak  tut şapkayı uçmasın pozu.yine cennet tepesinde.