Perşembe, Ocak 20

kızdım hemde çokkk...

evet kızdım yada kızgınım.kime;
kendime...
nedenlerini çok düşündüm.ama insanın kendini eleştirmesi bazen çok zalimce oluyor.o yüzden hepsini yazamayacağım.ama bildik şeyler.

evet bebek sahibi olmak inanılmaz büyük mutluluk,hatta bana göre en büyük aşk...ben gerçekten aşığım yavruma.belki doğru belki yalnış ama durumum bu doruk paşaya karşı....bu yüzdendirki çok düşüyorum üzerine.günde sürekli arayıp ne yedi, ne içti, altı değiştimi, keyfi nasıl....sorular sorular daraltıyorum bakıcı teyzemizi.allahtan beni anlıyor, hak veriyor.gık demiyor kadıncağız. sadece biraz daha rahat olsan  dedi. sen çok yıpratıyorsun kendini.
evet haklı çok yıpratıyorum.arkadaşlar var.konuşuyoruz.benim gibi dakka başı arayan yok, sosyal hayattan kendini soyutlayan yok.tabiki merak ediyorlar ama benim kadar yapmıyorlar. daha rahatlar.sinemaya gidiyorlar, hemde eşleriyle.ki benim en son sinema olayım buz devri 3 ve ben 8 buçuk aylık hamile hatun kişi bu filmden etkilenip bebeişime şeftali ismi koymayı düşünebilir durumdaydım.yada neyse...
kesinlikle onları eleştirmiyorum.hatta gıpta ediyorum.yani biraz daha rahat olsam keşke diyorum.

ilk bakıcı teyzemizi benim ders saatlerime göre çağırdık. yarım gün olduğum gün.okuldan çıkıp gidiyordum hemen eve.biraz  geç kalsam( ki ozaman teyzemizin suratı sirke  satıyordu  zaten.yada extra para lafı geliyordu) en fazla 1 saatten fazla olmuyordu.sonrasında ben panikoluyordum zaten niye dışarıdayım diye.

şimdiki teyzemiz haftanın dört günü geliyor ama ben yine okuldan çıkınca çok ta oyalanmadan eve dönüyorum.sonra niye gezemiyorum, yada bunaldım, daraldım tripleri eşliğinde hem kendimi hemde babamızı kasıyorum resmen.

bu panik, pimpirik halimi biraz frenlemek istiyorum ama olmuyor.sonrasında da  salıyorum kendimi hem de kendime çoook kızacak kadar.bu kısır döngü zinciri nasıl kırılır, ne yapmalı bilmiyorum.ama bebeğim doğduğu andan itibaren ve 1 yaşına kadar evde sadece kendim baktığım süre ve sonrasında hala bebeğime en iyi ben bakarım. onun huyunu suyunu sadece en iyi ben anlarım durumundayım.sanırım umutsuz vaka olma yolundayım....

4 yorum:

^zeynep^ dedi ki...

Doruk'u belki bi yakinin veya akraban baksa daha mi rahat olurdun desem? tabiki bakicin kötü degildir de hani ne bileyim çocugum olmadigi için aklima baska birsey gelmedi. bence bu kadar yipratma yine de kendini. Yakinlarimdan da gördügüm kadariyla bu konuda yalniz degilsin. Demekki annelik böyle birsey, herkes farkli farkli yasiyor bu duyguyu. Gönlünü yine de ferah tut. sevgiler!!

keyf_i sibel dedi ki...

teşekürler zeynepciğim.(hoşgeldin bu arda)
kimseye kötü diyemiyorum.belki dediğin gibi olsa daha mı iyi olurdu. bilmiyorum.teşekürler iyi dileklerin için.

Suzy dedi ki...

durum buyken beni anlayabilir misin bilmiyorum ama nacizane bir yöntemim var ve seninle paylaşmak istiyorum. Belki işine yarar, belki seversin ve kullanırsın. Önce kendini ne kadar sevdiğini ve kendine ne kadar güvendiğini hatırla. Sonra da Doruğun senden farklı olamayacağını çünkü senin oğlun olduğunu. Onun da en az kendine güvendiğin kadar güveni hak ettiğini düşün. Böylelikle onun farklı bir birey olduğunu kabul eder ve ona bir bireymiş gibi saygı duymayı öğrenirsin. Sonra da rollerini bölmeyi öğren. Biraz hayal gücü ve biraz programlı olmakla bunu başarabilirsin. Örneğin iş yerinde başarılı bir kadınısındır bütün hayatını en mükemmel şekilde devam ettiren ve geride bıraktıklarınla ilgilenmene gerek kalmaz çünkü sen onların sensiz de başarabileceğini bilirsin. Bir düğme uydur vücudunda ona basınca iş kadını karakterine gir. İşten çıkınca da sevecen anne olabilirsin tekrar. Yemek arasında da oğlunu sorman en büyük hakkın ama bundan fazla onunla ilgilenmen senin hayatına haksızlık çünkü sen de mutlu olmalısın başta ki oğlunu mutlu edebilesin. Mutsuz bir anne mutluluk veremez. dolayısı ile sinema, tiyatro, konser vs.. tümünü hakediyorsun. Yapmalısın. Oğluna bütün hayatını nasıl daha güzel yaşayacağını göstererek öğretmelisin. Kitap da okumalısın, film de izlemelisin. Bebekler görerek taklid ederler. Anlatmak göstermekten daha az etkilidir. Benden bu kadar. Üzerinde düşünürsen beni anlayacağına eminim. sevgilerimle....

keyf_i sibel dedi ki...

teşekkürler suzy.çok haklısın söylediklerinde...olay bunları doğru bulmakta değil uygulamakta.işte bu kısmı bir başarabilsem...